24 MART DÜNYA TÜBERKÜLOZ GÜNÜ
26 Mart 2024


            24 Mart 1882 'de Dr. Robert Koch Tüberküloz (Verem) mikrobunu (Mycobacterium tuberculosis) tanımlamış ve bakteriyel enfeksiyonun hava yoluyla yayıldığını bulmuştur. Dünya Sağlık Örgütü, 24 Mart 1882 gününü 1996 yılından itibaren dünya genelinde “Dünya Tüberküloz Günü” olarak ilan etmiştir.

            Türkiye’de uzun yıllardır sürdürülen tüberküloz ile mücadele programları sonucunda tüberküloz insidansı yüz binde 11,4 (ilimizde 9,4) ‘e düşürülmüştür. Bakanlığımız ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içerisinde tüberküloz kontrol çalışmalarını, Tüberkülozu Bitirme Stratejisi (End TB) çerçevesinde kamunun yanında özel sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla birlikte yürütmekte tüberküloz eliminasyonunu hedefleyecek şekilde güçlendirerek sürdürmektedir. DSÖ tarafından ortaya konan tüberküloz kontrol programı ile 2050’li yıllarda Tüberkülozun bertaraf edilmesi hedeflenebilmektedir.

            Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Küresel Tüberküloz 2021 Raporu”na göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı (insidans) ve tüberkülozdan ölümler düşmektedir.

Verem, Corona hastalığı gibi solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Akciğer tüberkülozlu kişiler de hastalığı sağlam kişilere bulaştırarak toplum içinde yayılmasına neden olmaktadır.Verem hastalığı, kalıtsal değil bulaşıcı bir hastalıktır. Öksürme, aksırma ve konuşma havada tüberküloz basilleri içeren çok küçük damlacıkların oluşmasına yol açar. Bu damlacıklar sağlam insanlar tarafından solunum yoluyla alınarak hastalığa yol açabilir.

            Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tedavi süreci en az 6 ay süren bu hastalıkta düzenli ve eksiksiz ilaç kullanımı büyük önem arz etmektedir. İlaç tedavisine başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılık büyük oranda azalmakta, tedavisini önerilen sürede eksiksiz şekilde kullanan hastalar yüzde yüze yakın oranda şifa bulmaktadır.

            Özellikle dengeli beslenmeyen, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanan kişilerde, Şeker hastalığı,kronik böbrek yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlarda vücut direnci düşük olduğu için verem hastalığına yakalanma riski artmaktadır.

            Verem hastalığının en sık görülen belirtileri; 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, kanlı balgam çıkarma ve kilo kaybıdır. Bu şikayetleri olan kişilerin en yakın zamanda bir sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerekmektedir.

            Tedavi edilmeyen her hasta 1 yıl içinde 10-15 sağlam kişiye bulaştırmakta kişiyi enfekte etmektedir.1993 yılında Dünya Sağlık Örgütü ( DSÖ) tüm dünya ülkelerine DOTS (Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisini önermiştir. Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) hastalara her doz ilacın, bir görevli tarafından bizzat içirilmesi ve kayıt altına alınmasıdır.  Gaziantep İlimiz' 2019 yılından itibaren de tele DGT uygulanmaktadır.

            Tüberküloz tedavisinde en önemli tehlike hastaların ilaçlarını düzenli kullanmamaları veya tedavilerini yarım bırakmaları sonucunda gelişen ilaç direncidir. Bu vakalar klasik verem ilaçlarına dirençlidir ve tedavileri ancak ikinci seçenek tüberküloz ilaçları ile mümkündür. Bu da tedavi başarısını azaltmakta, ilaç yan etkilerini ve tedavi maliyetini arttırmaktadır.

            Aşılamanın koruyucu potansiyeli olmakla birlikte özellikle 0-5 yaş grubu çocuklarda, hastalığın menenjit ve benzeri diğer ölümcül şekillerinin gelişmesine mani olduğu kabul edilmektedir. BCG aşısı 2 ayını doldurmuş bebeklere yapılmaktadır.

            Türkiye’de tüberküloz insidansı yüz binde 11,4

            Gaziantep İlimizin  tüberküloz insidansı yüz binde 9,4’dır.

 

          Hedefimiz Veremsiz Bir Türkiye! Veremsiz Bir Gaziantep